Günümüzde birçok insan dil öğrenmeye çalışmaktan çekinmektedir. Bu durumu tetikleyen onlarca sebep olabilir fakat bunlar genellikle “dil öğrenmeye yeteneğim yok” cümlesi altında birleşmektedirler. İnsanlar genellikle gayret göstermek istemedikleri için bu tarz bir ön yargının arkasına sığınırlar. Halbuki dil öğrenirken en önemli etken kişinin kendi başına çabalamasıdır. Dil öğreniminin özel bir zekâ yapısına veya kapasiteye ihtiyacı yoktur. Biraz istek, biraz gayret ve ufak bir yardım ile çok zor dediğimiz yabancı diller bile öğrenilebilir. Dil eğitimini yüksek bir gökdelen gibi düşünebiliriz. Onu inşa etmek için en önemli şey, gökdeleni taşıyabilecek derecede sağlam bir temel oluşturmaktır. Bu sağlam temeli oluşturduktan sonra üzerine konacak her tuğla, sizin kişisel gayretiniz ile sağlanır. Bu nedenle, “dil yetenek ister” gibi yanlış bir algıya kapılmayın çünkü bu sizin özgüveninizi etkileyerek hayatınızın her evresinde sadece dil için değil, farklı konular için de karşınıza çıkabilecek bir engel haline gelir. Şunu hiçbir zaman unutmayın ki bir insan gerçekten istediği ve bu doğrultuda çabaladığı takdirde yapamayacağı şey yoktur.
Her şeyin olduğu gibi yabancı dil öğreniminin de bazı kriterleri vardır. Eğer, öğrenmek istediğiniz yabancı dile, yapısına ve kültürüne uzaksanız, ilk olarak aşinalık oluşturmaya çalışın. Geçmişini, kültürünü kullanıldığı toplumları araştırın. Filmler izleyin, şarkılar dinleyin belki aranızdaki soğuk duvarları böylece yıkabilir ve aşinalık oluşturabilirsiniz.