Gittikçe yoğunlaşan hayatımızda bir yandan rutinimize ayak uydurmaya bir yandan da eğitimimizi başarılı bir şekilde sürdürmeye çalışmaktayız. Bu tempodan dolayı bazen yorulsak ta vazgeçemiyoruz çünkü kendimizi geliştirerek, geleceğimizi garanti altına almayı hedefliyoruz. Bu durum bazen eğitim hayatımızı etkileyebiliyor ve iniş çıkışlara sebep olabiliyor. Bunun en büyük sebebi eğitim sistemimizin genel olarak yorumlama becerisinden ziyade ezber becerisine bağlı olmasıdır; kurallar, kuramlar, formüller, eşitlikler ve bunlar gibi daha bir sürü özel terminolojik kelimeler. Durum böyle olunca, bir çoğumuz eğitim sürecimizden sıkılıyor ve ister istemez soğumaya başlıyoruz. Kimi öğrencilerimiz için bu durum, İngilizce ve Arapça gibi yabancı dil derslerinde de ne yazık ki aynıdır. Fakat, İngilizce ve Arapça gibi yabancı dil derslerini sıkıcı ezberler, formüller ve testler üzerinden ele almak oldukça yanlış bir tutum olacaktır. Çünkü; aslında bu bahsettiğimiz diller birer ders değil, iletişim aracıdır. İletişim ise iletilmek istenen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Yani ağırlıklı olarak sözel ve karşılıklı anlaşmaya dayalıdır. Bunu formüllerle, ezber yöntemleriyle kısıtlamak büyük bir hatadır. Yabancı dillere çalışmak diğer dersler gibi sıkıcı değil, aksine çok keyiflidir. Müzik dinlemek, dizi ve film izlemek, haber okumak, belgesel veya programları takip etmek, kitap okumak gibi birçok hobi olarak yapılan aktivite, aslında bir ders çalışma yöntemidir. Tek kriter, bu aktivitelerin, öğrenilmek istenen hedef dilde ve seviyenize uygun olması gerekmektedir. Bir dili kalıplara, sayılara, denklemlere sıkıştırmak yanlış bir algı olmakla beraber, sizi sınırlayacaktır. Çünkü her bir dil, kendi içerisinde kültürünü, tarihini, sosyolojisini hatta felsefesini içerir. Size tavsiyemiz, dilleri birer ders olarak görmekten kaçının ve onlara keyifli bir hobi olarak yaklaşmaya çalışın. Bu sizin hedef dilleri önce sevmenizi daha sonra da keyifli bir şekilde öğrenebilmenizi sağlar. Sohbet etmek, oyunlar oynamak, geziye katılmak, ticaret yapmak, mailleşmek, araştırmalar yapmak gibi birçok eğlenceli aktivite aslında yabancı dil dersleri için pratik aracıdır. Yabancı dil derslerini, diğer derslerden ayıran en büyük farktır. İngilizce ve Arapça gibi dillerde, ders çalışmayı amacınız değil aracınız haline getirmeyi öğrenin. Yolda karşılaştığınız bir yabancıya yol tarif etmenin bile ders çalışmak olduğunu unutmayın. Uzun yıllar boyunca birikmiş bir dili, kültürü, tarihi, coğrafyayı, bilimi formüllere sıkıştırmaya çalışmayın. Bu konuda her zaman yanınızda olduğumuzu da unutmayın. Üsküdar ve Ümraniye nin tam ortasında yer alan Bulgurlu semtinde, metro (Üsküdar-Çekmeköy hattı) durağının tam karşısında hizmetinizdeyiz.